Osteoporoz Nedir? Belirtileri, Risk Faktörleri, Tanı ve Etkili Tedavi Yöntemleri
Osteoporoz, kemik yoğunluğunun azalmasıyla ortaya çıkan ve kırık riskini artıran ciddi bir kemik hastalığıdır.
Osteoporoz (kemik erimesi) nedir?
Osteoporoz, bir kişinin kemik mineral yoğunluğu ölçümünün belirli bir eşik değerinin altına düşmesiyle teşhis edilir. Kemik kütlesi ortalamanın altında ancak osteoporoz seviyesinde değilse, bu duruma osteopeni denir. Osteopenisi olan kişiler de kırık riski taşır, ancak bu risk osteoporoz kadar yüksek değildir. Tedavi edilmediğinde osteopeni, osteoporoza dönüşebilir.
Osteoporoz belirtileri nelerdir?
Osteoporoz ile ilişkili en yaygın kırık yerleri kalça, omurga ve bileklerdir. Özellikle omurga kırıkları travma olmaksızın gerçekleşebilir. Yaygın belirtiler arasında boy kaybı ve sırt ağrısı bulunmaktadır. Kalça kırıkları, osteoporozun ciddi bir komplikasyonudur çünkü genellikle cerrahi müdahale gerektirir.
Kimler osteopoz riski altındadır?
65 yaş üstü, yetişkinlikte kırık öyküsü veya ailede osteoporoz veya yetişkin kırığı öyküsü (özellikle ebeveynlerden birinin kalça kırığı) olan , düşük vücut ağırlığı (vücut kitle indeksi BMI 22 kg/m²'den az) bulunan, aktif sigara içen, steroidler, nöbet önleyici ilaçlar, bazı doğum kontrol yöntemleri veya kemoterapi gibi belirli ilaçları uzun süreli kullanmış olan ya da kullanmaya devam eden, erken menopoza giren (45 yaşından önce), aşırı alkol tüketen (günde 2'den fazla), barsak emilim sorunları, iltihabi bağırsak hastalığı, kronik karaciğer veya böbrek hastalığı ve mide bypassı gibi hastalıkları olan bireyler risk altındadır.
Osteoporoz testi nasıl yapılır?
Kemik yoğunluğu ölçümleri genellikle Dual enerji X-ışını absorpsiyometrisi (DXA taraması) kullanılarak yapılır. Kemik mineral yoğunluğu (BMD), kalça, bilek ve omurga bölgelerinde ölçülebilir. Bir kişinin BMD'si sağlıklı genç yetişkinlerin ortalama en yüksek kemik kütlesi ile karşılaştırılır (T-skoru). T-skoru -1.0 veya daha yüksekse normal kemik yoğunluğu olarak kabul edilir. T-skoru -1.0 ile -2.5 arasında ise osteopeni olarak değerlendirilir. Osteoporoz ise T-skoru -2.5'tan düşük olduğunda teşhis edilir.
Osteoporoz nasıl önlenir?
Osteoporoz bir kadının genetik yapısına, yaşına ve menopoz yaşına ile direk ilişkilidir. 50 yaş üstündeki her kadın, kemik sağlığını korumak ve osteoporozun başlangıcını önlemek veya yavaşlatmak için aşağıdaki adımları atmalıdır:
- Kemik sağlığını artırmak için kalsiyum ve D vitamini açısından zengin sağlıklı gıdalar yemek veya günlük kalsiyum takviyesi almak (Günlük toplam diyet alımı 1200 mg kalsiyum (diyet ve takviye kombinasyonu yoluyla) ve 800 IU D vitamini)
- Egzersiz ve ağırlık taşıma aktiviteleri (yürüyüş yapmak ve ağırlık kaldırmak) doğrudan kemik kalitesini iyileştirir. Ayrıca dengeyi artırarak düşme riskini azaltabilir; bu da kırık riskini düşürür. Haftada 3 gün sadece 30 dakika egzersiz yapmak bile kırık riskini azaltmaktadır.
- Sigara içmenin bırakılması önerilmektedir; çünkü sigaralar kemik yoğunluğunun kaybını hızlandırabilir. Osteopeninin osteoporoza dönüşmesini önlemek için kemik emilimini inhibe eden hormonal ve hormon dışı tedavi seçenekleri mevcuttur.
Osteoporoz tedavisi nasıl yapılır?
Kalsiyum ve D vitamini takviyeleri yanı sıra düzenli bir egzersiz programı da dahil olmak üzere ağırlık taşıma egzersizleri yapılması önerilmektedir; ayrıca osteoporozu tedavi etmek ve kırık riskini azaltmak için reçeteli ilaçlar da verilebilir. Örneğin, bisfosfonatlar menopoz sonrası kadınlarda osteoporoza bağlı kırık riskini azaltabilir. Menopoz sonrası kadınlar için hormon tedavisinin kırık riskini azalttığı gösterilmiştir ve osteopeninin osteoporoza dönüşmesini önlemede etkilidir.
Kimler osteoporoz tedavisi görmelidir?
- Kalça veya omurga kırığı
- Femoral boyun veya omurgada T-skoru -2.5'tan düşük
- Femoral boyun veya omurgada düşük kemik kütlesi (T-skoru -1.0 ile -2.5 arasında) ve bireyin tıbbi ve aile geçmişine dayanarak önümüzdeki 10 yıl içinde yüksek kırık riski olan kadınlara tedavi önerilmelidir.